9 Ocak 2014 Perşembe

Aperatif bir merhaba



İnsanın kendini dinlenmeye aldığı zamanlar olmuyor değil...

Ben dinlenme değil ama duraklama devri hatta "fetret devri" yaşadım. 13 yıl değil ama yine de uzun bir süre kendimden ara verdim. Zaman zaman "yeter" dediğim de oldu, "yükselme" ne zaman diye sorduğumda... Hiçbirinde hazır değildim... En son bir anda nereden estiğini bilmeden bir günde ikinci evrem başladı gibi.

Peki ikinci evre nedir?

  • Tamamen reenkarnasyon gibi -  ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği ad - spiritüel değilim ama yine de şuanki durumum reekarne edilmiş gibi. Bir nevi.
  • Mies van der rohe'nin "Less is more" felsefesine dayalı yaşam - minimalizmi anlatan en başarılı slogan yani "az çoktur."
  • "Sen kendine karşı sahteyken, başkalarına karşı nasıl gerçek olabilirsin..." Mert Güler - yani asla ve asla kendine yalan söyleme.
  • "Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene" Cemal Süreya - kim sizin için oradaysa, ne olursa olsun, o insanları kaybetme.
  • Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.
  • Güvenebileceğiniz ve sırtınızı dayayabileceğiniz sadece bir kişi vardır. Bu kişi annenizin kocasıdır ve çok ‘baba’ bir adamdır - babayı "tek" dayanak olarak görün.
Aperatif nedir?

Her insanın kendine özgü yorumu vardır. Her olaya, herkes aynı şekilde bakmaz. Kimisi olayı tamamen başka şekilde, kimisi sadece belli kısmını önemser... "Aperatif" bu yüzden "aperatif"

Kısa ama öz. Ana yemekten önce...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder