20 Haziran 2014 Cuma

Siyah beyaz değil, Araf gibi bir şey

"Ya dışındasındır çemberin 
Ya da içinde yer alacaksın..."

Hayatta bir şey ya "vardır" ya da "yoktur", yaşamı siyah ve beyaz olarak ikiye ayırırız. İyi veya kötü, aydınlık ya da karanlık, mutlu ya da mutsuz gibi hep zıtlıklarla ifade ederiz kendimizi. Her şeyi sadece bize verilen şekilde görürüz. "Bu böyle olursa mutlu olurum, bu böyle olmazsa mutlu olamam" diye şartlandırarak ona göre şekillendiriyoruz yaşanacakları. Baştan bileti kesiyor ve sonra ne olursa olsun o baştan kurduğumuz cümleye göre yaşıyoruz yaşayacaklarımızı; birçok fırsatı görmezden gelerek, arada olanları kaçırarak, andan koparak... Önyargı, umutsuzluk, pesimistlik, ne derseniz deyin fakat hayatımızı derinden etkilediği kesin... Bu genel olarak bu aralar hepimizin yaptığı bir şey, "hayat siyah beyazdan ibaret değil birçok renk var" gibi bir cümle kurmayacağım çünkü renklere odaklı yaşamıyoruz. Kendimizi kendi seçtiğimiz bir renge hapsediyoruz ve siyah-beyazı seçenlerden farkımız kalmıyor...

Bazen de diyorum ki her şey siyah, beyaz kadar net olsa, bulanıklaşmasa, ya öyle ya böyle olsa da düşünecek, kafa yoracak bir şey kalmasa bunca yoğunluğun ve gerginliğin arasında. Siyah, beyaza, karanlık renklere özendiğimden değil Araf'ta kalmaktan çekindiğimden, korktuğumdan... Her zaman kaçtığımda, gözümü açtığımda kendimi istemsizce bulduğum yer yine orası... Orada olmaktan korksam da, dönüp dolaşıp çıkmaza girdiğim yer de orası... Geceleri uykumu alıkoyan, sabahları boğazımda yumruya sebep olan, göğsüme koca bir kaya oturmuş gibi hissettiren, gözlerime küçücük damlalar yerleştiren de bu "Araf" dediğimiz şey... Kimine göre cennet, cehennem arası, bana göre ise istek ve beklentilerin, gerçek yaşamla çatıştığı nokta... Ne var, ne yok arası... Çemberin ne içinde ne de dışında olduğun an...

Çok fazla da zorlayıp ne kendini ne çemberi üzmenin, yıpratmanın gereği yoktur. Hele ki aşılması gereken çemberlerin sayısı birden fazla ise ve kişi henüz birincide takılıp kalmışsa belki de zorlamamak, şu güzel ortamı bozmamak en iyisidir...

Bir süreliğine... Sular durulana kadar...